1. antakya'da cam evi mi cam müzesi mi bir şey vardı. orada görmüştüm bunlardan. camdan zarif, küçük şişeler...

    yukarıda da yazılan gibi, ölenlerin arkasından ağlayanların yani sıra kadınlar savaşa giden erkeklerinin arkasından döktükleri gözyaşlarını bu şişede toplarmis.


    ben de benim hatuna alayım dedim önce. hasretiime dayanamayıp ağladığında kullansın diye. sonra baktım arkamdan ağlayacak kimsem yok. ne sevgili ne akraba. oturup kendi halime ağladım.